BU MEMLEKET HEPİMİZİN.

Geçmiş zamanlar anılarımız karşımıza çıktıkça, bir kentin yağlanmasına, siyasetin kirletilmesine ve geleceğimizin yok edilmesine nasıl göz yumduğumuz, ne kadar duyarsızlaştığımız ortaya çıkıyor.

Daha 3-5 sene öncesine kadar, en ufak bir toplumsal olaya veya kamu zararına karşı verdiğimiz tepkinin binde biri’ni gösteremeyecek durumdayız.

Yeri ve zamanı gelmişken, geçmiş günlere değinmeden, hatırlamadan ve hatırlatmadan geçmeyeceğiz.

Bu kentin geçmişi silinirken, eskiler yıkılıp; “Yenisi yapılacak” bahanesiyle adeta yağmalanırken, yeşili beton’a, geleceği karanlığa, siyaseti kirliliğe ve konuşanlar korkuya sevk edilirken hepimiz seyirci kaldık, alkış tuttuk, bu’da olsun dedik.

Bugünler’de artık olmaz, bu’da olmaz dediğimiz hiçbir şey yok!

Kendi ellerimizle teslim ettiğimiz bu güzelim kent’de imar rantları, ihale yolsuzlukları, yandaş’a kıyaklar, vakıflar’a aktarılan milyonlar, aşk skandalları, milyonlarca liralık araç ihaleleri, buharlaşan binlerce ton’luk mıcırlar, hergün gerek yerel gerek ise ulusal basında kötü manşetler…

Adliye koridorları, personellere mobbing’ler, haksız yere işten çıkartılmalar, liyakatsiz-çapsız-yeteneksiz kadrolar, yandaş’a kıyak ve akrabaya iş imkanları ile anılır olduk.

Hepimiz suçluyuz!

Hukuk önünde değilse bile Allah katında kendi vicdanımızda suçluyuz! Daha düne kadar Kuşadası’nın zararına en ufak bir işte bile reaksiyon gösterenler, bu günlerde yokuz.

Meydanlarda imzalar toplayanlar, hergün dava açanlar, gazetelerde ve sosyal medya’da çarşaf çarşaf yazanlar, belediye meclislerinde red oyu kullanan çevreciler, doğa sevenler, STK’lar, Esnaf Odası, Ticaret Odası, dernekler, mimarlar, avukatlar vs vs…

Siyasi partiler, siyasetçiler ve bu kent’in kanaat önderleri; HEPİNİZ, HEPİMİZ SUÇLUYUZ!!

İşlenilen suçlara ve etik olmayan koşullara göz yumarak suçlarına iştirak ediyor, rant ve savurganlıkları na ise alkış tutuyoruz.

Dün yerel iktidar ortaklarının ilçe başkanlarına söyleyeceklerimizi söyledik.

Peki yereldeki muhalefet partilerinin ilçe başkanları, yöneticileri, yetkilileri ve meclis üyeleri ne yapıyor?

Koskoca bir HİÇ!!!

Bütün bu olanlara karşı bir tane doğru düzgün reaksiyon yok, tepki yok. Doğru dürüst bir araştırma, bilinçlenme ve bilgilendirme yok.

Açılmış bir tane dava yok!

Peki nerede mi kaybettik?

İlk Altın Güvercin’de; aktarılan milyonların, KUSAV’ın vurgunlarının hesabını soramamakla kaybettik.

İlk haksız yere işten çıkartılmalara karşı susarak kaybettik.

İlk eşi dostu akrabayı belediyeye yerleştirdiklerinde, akrabaya kıyaklar da, haksız ihalelerde kaybettik.

İlk çevre yolu peyzaj ihalesinde ARYA’ya aktarılan milyonlarda “Ali kıran baş kesen” gibi kadro seçimlerinde kaybettik.

İlk meclis’e gelen imarlar da Fuat AKDOĞAN’ın imarına hep beraber “Evet” oyu vererek, Ahmet EKMEKÇİ’nin verilmiş ruhsatlarını iptal ederek ve Bahçecik Boğazı’nın katledilmesine göz yumarak kaybettik.

İlk ruhsat verilmesi karşılığında hibe edildiği besbelli olan makam araçlarında, akabinde ihalesi dahi yapılmadan TIR’lar ile getirilen araçlara savrulan milyonlarda kaybettik.

İlk Kırmızı Noktalı’nın başkan yardımcılığında, BÖH Komutanı’nın ve ekibinin belediyeye yerleşmesinde, Askeriye Komutanı’nın; Özel Kalem Müdürlüğü’ne, imar sihirbazının; İmar Müdürlüğü’ne, köylü kardeşlerin; Belediye’ye çökmesinde, sevgililere özel imtiyazlar tanınmasında kaybettik.

Kısacası Kuşadası 4 yıldır geleceğini, sermayesini, çoluk çocuğunun rızkını, liyakatini, siyasi-etik değerlerini, geçmişini ve geleceğini kaybediyor.

Bizler; HEPİMİZ SUÇLUYUZ, SESSİZ KALMAKLA, SUSMAKLA ve GÖZ YUMMAKLA SUÇLUYUZ!!!

Ya sizler?

Siyasiler, makam mevkii sahipleri, kaldır dediğinde kaldırdığınız indir dediğinde indirdiğiniz o elleriniz kirli.

İster muhalefet isterse de iktidar meclis üyeleri ve ilçe başkanları şak şak’cılıktan avuçlarınızın içi patlayacak! Bu kent’i kirlettiniz, katlettiniz yok ettiniz!

Daha da birşey diyemem.