1. Haberler
  2. Ahmet GÜNDÜZ
  3. GÜNDÜZ GÖZÜYLE M.M.Ahmet GÜNDÜZ

GÜNDÜZ GÖZÜYLE M.M.Ahmet GÜNDÜZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TL’nin dış değerinin Merkez Bankası tarafından belirli bir kurla yabancı paralara karşı eşitlemek çözüm olur mu? Sabit kura geçildiğinde TL’nin dolar karşındaki değeri Merkez Bankası tarafından değiştirilinceye kadar değişmez.

Türkiye 1980’li yıllara gelene kadar sabit döviz kuru rejimi uyguladı. Peki bu uygulama neden bu bırakıldı? Bu uygulamanın olduğu dönemlerde kimin ne kadar ve ne zaman döviz alacağına Hazine karar veriyordu. Bu uygulama döviz yetersizliğinin olduğu ve döviz taleplerinin karşılanamadığı dönemlerde döviz karaborsasının oluşmasını tetikliyordu. Yasa dışı yollarla döviz giriş çıkışı yaşanıyordu. 2001 krizi öncesinde Türkiye bant içinde dalgalanma rejimi uyguladı. Bu rejim uzun süreli olmadı ve 2001 kriziyle birlikte çöktü. Kriz sonrasında Türkiye dalgalı kur rejimine geçti. Sabit kur rejimi, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir sistemde uygulanamaz. Yani sabit kur rejimine geçebilmek için öncelikle sermaye giriş çıkışını denetim altına almak ve dolayısıyla konvertibiliteden vazgeçmek gerekir. Buna göre Türkiye’nin sabit kur rejimine geçebilmesi için sermaye hareketlerinin serbestliğini denetime altına alması ve TL’nin konvertibilitesini kaldırması gerekir. Sermaye hareketlerinin denetim altına alınması Türkiye’ye döviz girişini durdurur ve döviz ihtiyacı yüksek olduğu için de anında döviz karaborsasını başlatır.

TL değer kaybediyor diye sadece faiz artırımak işe yaramaz. Asıl sorunun ne olduğunun açık yüreklilikle teşhis edilmesi zorunludur. Türkiye’nin acilen ve ciddi yapısal reformlara ihtiyacı vardır. Yargının ve eğitimin siyasallaştığı, demokrasinin ahbap çavuş demokrasisine, kapitalizmin ahbap çavuş kapitalizmine dönüştüğü bir yerde bunları düzeltecek adımlar atılmadıkça faiz artışı çözüm getiremez. Faiz artırımı, yükselen risklerin bedelidir. Yeni risk artışlarına yol açacak yeni tartışmalar açıldığında faiz artırımının etkisi sıfırlanır. Geçen Eylül ayında 550’yi aşmış olan CDS primi, 13 Eylül’de Merkez Bankası’nın yaptığı sert faiz artırımının ardından hızla düşmüştü. Bugün ise 483 seviyesine yükseldi. Kerhen yapılan hiçbir işten hayır gelmez. Faizi artırıp ardından faizin kötü bir şey olduğu, bunu artırmak değil aslında indirmek gerektiği söylenirse faiz artırımının hiçbir etkisi kalmaz.

Sonuçta, Türkiye’nin kuru sabitlemesi çözüm değildir ve uygulanamaz. TL’nin Dolara karşı değer kaybı yılbaşından bu yana % 18’e yaklaşırken CDS primimiz 490’a yükselmiş durumda. Alım gücümüz kabaca son 1.5 yılda %64 gerilemiştir. Parlementer sisteme geri dönüş için yeniden halka gidilmeli ve referandum yapılmalıdır. Bakalım halk yeni sistemden memnun mu?

 

GÜNDÜZÜN GÖZÜNDEN

AHMET GÜNDÜZ

GÜNDÜZ GÖZÜYLE M.M.Ahmet GÜNDÜZ

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kuşadası Haberleri | Haberin Son Noktası ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!